Onlara sorarsan kendilerinden başka Allah yolunda hizmet eden ve Vatan Sever bulmak mümkün değildir. Onlardaki Allah ve Vatan aşkı öylesine iliklerine işlemiş ki, yaptıkları her şey Allah ve vatan sevgisi uğrunadır.
Onlara sorarsan kendilerinden başka Allah yolunda hizmet eden ve Vatan Sever bulmak mümkün değildir.Onlardaki Allah ve Vatan aşkı öylesine iliklerine işlemiş ki, yaptıkları her şey Allah ve vatan sevgisi uğrunadır. Bu iki kutsal değerlere aşık olmak, hizmet etmek onlardan başkasının işi değildir. Zira onlar eğitimlidir, onlar İslamiyet’i en güzel yaşayanlardır. “Söz konusu Allah yolunda hizmet ise, söz konusu vatan ise gerisi teferruattır.”
Dava o kadar büyüktür ki başkasının Allah ve Vatan sevgisi bile ihanettir onlara göre.
Belirledikleri şablon dışına çıkmazlar veya çıkamazlar ve bu şablonun dışında kalanlar onlar için haindir. Onlara göre iç ve dış düşman kendi hayal ettikleri gibi şekillenir ve tanımlanır. Allah yolundaki gerçek vatansever inanç sahibi muhafazakâr kesim iç düşman, ve bu insanlarla birlik olan her yabancı insanları da dış düşman olarak belirler ve metotlarını buna göre sinsice uygularlar. Kendi işbirlikçilerini de bu metoda inandırmak için bütün samimiyetlerini ortaya koyarlar. Bu konudaki samimiyetlerini de Türkiye’de olduğu gibi Kırşehir’de de her akşam bir evde, bir yerde, bir dernekte, bir yurtta toplanarak Türk Devleti, Türk İnsanı aleyhinde konuşmalar yaparak, dini terimlerle insanları etkileyerek, beyin yıkayarak, sabırla, sinsice bekleyerek büyüyen, gelişen insanlar bunlar.
Peki kim bunlar?
Allah deyince ağlayan,
Vatanseverlik deyince akan suları durduracak kadar emsalsiz olan,
Suyu üfleyerek içen,
Tekbir deyince ALLAHU EKBER diyen,
İslam Dinini tam anlamıyla yaşayan ve yegane savunucuları olan, karıncayı incitmeyecek, yuvasını bozmayacak kadar mükemmel yaşayan, saf, temiz, berrak insanlar bunlar.
Bunlar paralelcilerdir,
Bunlar FETÖ’cülerdir,
Bunlar kardeşi, kardeşe, polisi askere, askeri polise öldürtecek, Müslüman din kardeşlerine kurşun sıkacak, tanklarla ezecek, F 16’ larla bombalar atacak helikopterlerle kurşun sıkacak ve doğup büyükleri, ekmek yedikleri, makam ve unvan sahibi oldukları vatanlarını kan gölüne çevirecek, darbe yapacak kadar gözü dönmüş FETÖ’cü teröristlerdir.
Bunlar şerefli asker üniformasını giyen vatan haini, millet düşmanı şerefsizlerdir.
Demek ki Türkiye’nin tüm illerinde, Kırşehir’in mahalle, köy ve ilçelerinde her akşam başka bir evde sohbet toplantıları düzenlemek boşuna değilmiş. Adamlar sessizce antrenman yaparak Türkiye’ de darbe yapıp, ülke yönetimime sahip olmak için hücum taktiği çalışmışlar. Çalıştıkları hücum taktiği neticesinde acımadan, utanmadan, sıkılmadan, Allah’tan korkmadan darbe yapmaya kalktılar, devletin en önemli askeri, polis ve sivil tesislerini ve TBMM’ sini bombaladılar. Yüzler ölenler, binlerce yaralananlar da bu işin ayrı bir üzüntü tarafı.
Şimdi bu FETÖ’cü paralelcilere, bu teröristlere;
Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de “Kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa bütün insanların hayatım kurtarmış gibi olur” yazarken, sizler Türkiye’nin dört bir tarafında ve Kırşehir’de her akşam sohbet toplantıları yaparak dinden, imandan bahsedip, Kuran okurken, helalden haramdan, günahtan sevaptan, kul hakkından, abdestten, namazdan, cennetten, cehennemden bahsederken yüzlerce insanın canına nasıl kıydınız, binlerce insanın yaralanmasına nasıl sebep oldunuz, hiç mi Allah’tan korkup, kuldan utanmadınız dersek nasıl bir cevap verecekler acaba?
Bu nasıl dini sohbet toplantıları yapmak.
Bu nasıl Allah deyince ağlamak?
Bu nasıl suyu üfleyerek içmek?
Nerede kaldı sizin dindarlığınız?
Nerede kaldı sizin Allah’tan korkunuz?
Bu nasıl Müslümanlık, bu nasıl Vatanseverlik, bu nasıl insanlık dersek dinsiz mi oluruz? İslam dinini tam anlamıyla yaşayan, günaha girmekten korkan insanlar vatan topraklarına bombalar atar mı, Müslüman kardeşini öldürür mü, Vatanına ihanet eder mi, dersek günaha mı gireriz? Sorularını soruyor.
Allah yolunda görünen bu ihanet ve şer odaklarına yazıklar olsun diyorum.
