Kırşehir STK’larından, seçilmişlerin ve kurumların üzerine düşeni ödevi bilmesi gereken; 
ALKIŞLANACAK BİR “KENT ÇALIŞTAYI”

•    Kırşehir Ticaret Borsa Başkanının, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanın, Kırşehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanın,  Kırşehir Ziraat Odasının Kırşehir Kent Konseyi Başkanın ortaklaşa yaptığı bir çalıştayla nefes aldı bu şehir…
•    Geçte olsa şehrin kanayan sorunlarına resmen şehir adına müdahil olan bu “Sivil Girişim”; şehirde büyük ve ciddi  bir karşılık buldu.

Geçmişte eski AK Parti‘li seçilmişlerin sivil toplum kuruluşlarıyla sık sık bir araya gelerek hiç olmazsa istişare ettiği ortam tümüyle sonlandırıldığı gibi, başta meslek kuruluşları olmak üzere, sorunlara siyasileri davet ederek konuşulduğu toplantı çalıştay vs. girişimlerden da eser kalmayınca…
Şimdi bu şehirde;  “Belediye Başkanlığını kaybettik” diye kendi şehirlerinin belediyesini “çalışamaz” hale getirmek isteyen ve yaşanmış bitmiş bir seçimin sonuçlarını demokratik temayül içinde görmeyip bir sülale, köy kavgası ruh hali yetiyle davranan “bozuk bir siyaset genetiği” içinde görülen AK Parti içinde ciddi bir damarın tümüyle ayan beyan ortaya çıkıp şehre yapılacak hizmeti aksatmayı bırakın durdurur hale gelince…
Birer hizmet aracı olan Siyasi partilerin; şehrin sorunlarını düzenli takip etmeyip, kendi iç sorunlarının ve mahalle kavgacılığının dibine kadar gömülmesiyle…
Memleketin göbeğinde eskisi yıkılıp yenisi yapılacağını duyuran ve de “ihalesi yapılmış” “Hükümet Konağı”nın neden iptal edildiğini, içinden “güvenli karayolu ağı geçmeyen” var olan yolunda “güvenli karayolu ağından çıkarılıp belediye yolu yapıldığı” buna karşı  “çevre yolunun bulunmadığı” parmakla gösterilen bir vilayet olup çevre bu durumu kendi şehrine açıklayamayan bir iradesizlik baş gösterince…
Çok daha önemlisi paydaşları şehrin valiliğinden üniversitesine sivil toplumun tümüne kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan ve şehirde yaptırımı olmasa da adeta danışma meclisi görevi gören amacı bir yönetmenlikle resmi gazete de yayınlandığı şekliyle;
”Kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışan kent konseylerinin çalışma usul ve esaslarını düzenlemek. Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluşturan; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetişim mekanizmalarını harekete geçiren”dir.
Görevi yasa ve yönetmeliklerde böyle açıklanan “Kırşehir Kent Konseyi” de devreye girmeyip işlevsiz kalınca…
Siyaseten şehir sorunlarının çözümünde  “özlük-üveylik” mecralarına kadar çekebilen basitliğin sürdürülebilirliği tamamen tıkanınca.
Tüm kamuoyunun ibretle izlediği toplumsal ve kentsel karşılığı olmayan bu hırs karşısında vatandaşın Odalarımıza STK’larımıza işbirliği koordinasyon ve aracılık etme yönünde baskıları artıp “elinizi taşın altına koyun gün bu gün” deyince…
Tam da bu ortamda, Kırşehir Ticaret Borsa Başkanının, Ticaret ve Sanayi Odası başkanın,  Kırşehir Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birlik Bakanın, Kırşehir Ziraat Odasının, Kırşehir Kent Konseyi Başkanın ortaklaşa yaptığı bir “Çalıştay“la nefes aldı bu şehir.
Geçte olsa şehrin kanayan sorunlarına resmen şehir adına müdahil bu sivil girişim, şehirde büyük bir karşılık buldu.
Tebrik etmek gerekir ki, şehrin çözülmesi gereken hemen tüm can alıcı sorunlarının iyi bir çalışma ile “19 maddede tek tek gündem olarak açıklandığı” çalıştay açıklamasının sonuna “Söz konusu bu çalıştayların her ayın dördüncü haftasında yapılmasına” şeklinde bir ibare konması bu girişimin kararlığı ve sürdürülebilirliği adına iyi bir başlangıç iyi bir umut oldu.
Bir diğer noktada AK Parti’de Seher Ünsal Hanımefendinin İl Başkanı olarak getirilmesiyle malum “dar arkadaş gurubu’nun kentle ve sivil toplumla iletişimi keserek adeta “memurlaşma”sının bıkkınlığı, çiçeği burnunda yeni İl Başkanında şehirdeki bu durumu değiştirmek adına “yüksek beklentiler” oluşturduğunu da gizlemeye gerek yok. Şehre dokunmanın yolu seçimlere hazırlanın talimatıyla sıkmadık el bırakmamak kuru kuruya ziyaretler yapmak değil “iş bitirmek” olsa gerek.
Kaldı ki AK Parti’den bir değil iki milletvekili var. Ankara’dan seçilen Sayın Hacı Turan kökten ticaret erbabı olarak bu eski arkadaş gurubuyla çatışmamak ve kötü olmamak adına “ben Ankara milletvekiliyim” diyerek artık kıyıda köşede durması çok anlamsız ve sanırız devreye de alınmalı kentin sorunlarının takibinde iki dönem milletvekilliği yapan biri kendisinden yararlanılmalıdır. Sayın Hacı Turan’da bu memleketinde ticaret yapmakta kendi memleketinin ekmeğini yemektedir.  Kırşehir için “şuradan ben sorumluyum buradan sen sorumlusun” gibi “nüfuz alan kaprisleri”yle uğraşılacak, bir durum hoş görülemez. Bu şehir için Sayın Mustafa Kendirli de Sayın Hacı Turan’da aynı oranda sorumlu milletvekilidirler. Aynı şekilde bugün milletvekili olmasa da bu şehre emekleri geçen ve hemen her bir sorunumuza vakıf Sayın Mikail Arslan içinde aynı şey söz konusu.
Bu vesileyle: Ticaret ve Sanayi Odası başkanı Sayın Mustafa Yılmaz’a; Kırşehir Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birlik Başkanı Sayın Bahamettin Öztürk’e, Kırşehir Ticaret Borsasını Sayın Neşet Yavuz’a Ziraat Odası Başkanı Sayın Sinan Purcu’ya, Kent Konseyi Başkanı Sayın Tahsin Üçgül’e ve bu kurumlarımızın duyarlı ve destek veren değerli üyelerine ne kadar teşekkür etsek azdır. (DEVAMI VAR)