Zonguldak'ta aileleriyle tiyatro oyununda rol alan otizmli çocuklar, "Madenci" ve "Çekirdekçi" isimli oyunlardaki performanslarıyla alkış alıyor.

YÖK, dünya sıralamalarında ilk 400'de olan üniversite mezunlarına doğrudan denklik verecek YÖK, dünya sıralamalarında ilk 400'de olan üniversite mezunlarına doğrudan denklik verecek

Otizmli çocukların aileleriyle kaliteli zaman geçirmelerini ve sosyalleşmelerini hedefleyen Karaelmas Otizmli Bireyler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KOBDER) Başkan Yardımcısı Aytekin Kaçmak, özel eğitim öğretmeni Serdar Gedik ve Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi Melisa Sevimli, çocukların aileleriyle aynı sahneyi paylaşmalarını içeren proje hazırlamaya karar verdi.

İlk zamanlarda çocukların heyecanlanmalarına, ailelerin ise tereddütle yaklaşmalarına rağmen başarılı olacaklarına inanan ekip, KOBDER'in destekleriyle yaklaşık 6 ay önce çalışmalara başladı.

Çocuklar ve aileleri, madencilerin yaşadıkları zorlukları anlatan "Madenci" ile çevrenin temiz tutulmasının önemini konu edinen "Çekirdekçi" isimli oyunlara Yahya Kasımfırtına'nın yönetmenliğinde özveriyle hazırlandı.

Provaları tamamlayan ve oyunları bu haftadan itibaren belirli aralıklarla sahneleyecek olan 14 çocuk, performanslarıyla göz dolduruyor.

Otizmli çocuklar, tiyatroyla hem sosyalleşiyor hem de gösterdikleri gayretle çevrelerine ilham kaynağı oluyor.

"ÇOCUKLARIN DÜNYALARI DEĞİŞTİ"

KOBDER Başkan Yardımcısı Aytekin Kaçmak, AA muhabirine, çocuklara şans verildiğinde neleri başarabileceğini göstermek amacıyla tiyatro oyunu sahnelemeyi hedeflediklerini söyledi.

İki oyun sergileyebildiklerini anlatan Kaçmak, "Tiyatromuzda sadece otizmli çocuklarımız ve aileleri yer alıyor. 'Başarabilecekler mi?' diye hiç şüphemiz olmadı. Başaracaklarına inanıyorduk ve başardılar. " dedi.

Kaçmak, çocukların ilk başlarda heyecanlandıklarını, ailelerin de tereddütle yaklaştığını dile getirerek, "Katılmak istemediler çünkü hiçbirinin sahne tecrübesi yok. Birçoğu dans gösterisine çıktı ama tiyatro gerçekten çok zor. Çocuklarımızı ve ailelerimizi motive ederek inandırdık. Hepsi başarılı bir şekilde yaptı. Çocukların dünyaları değişti, hayalleri bambaşka oldu. Şu anda, 'Yeni oyun oynayabilir miyiz, daha neler yapabiliriz?' diye düşünüyoruz." diye konuştu.

"HER ŞEYDE EN ÖNDE OLABİLİRLER, YETER Kİ İSTESİNLER"

Oyunların yönetmenliğini gönüllü olarak yapan Yahya Kasımfırtına da yaklaşık 10 yıldır otizmli çocuklarla ilgili çalışmalar yürüttüğünü belirterek, "Kendi çocuğum da otizmli. Onlarla davranış çalışıyoruz, onların ilgi alanına giren her şey, odaklanma gibi birçok şey üzerine çalışıyoruz. Çocuklarımız çok güzel yerlere geldi. Durmasını, kalkmasını, söylediklerimizi çok güzel yapıyorlar. Bu anlamda çok mutluyum." ifadelerini kullandı.

Çocukların sahnede yer almasından mutluluk duyduğunu vurgulayan Kasımfırtına, "Ailelere özellikle tavsiye ediyorum; otizmli çocuklar kesinlikle sahnede olmalı, sosyal olmalı. Bazı aileler, 'Benim çocuğun anlamıyor, ağır, yapamaz.' diyor. 'Yapamaz.' diye bir şey yok. Hiçbir şey olmasa çıkarırım, sahnede yanımda durur, yine sahneye çıkarırım. 'Yapamaz.' diye hiçbir zaman düşünmem." şeklinde konuştu.

Sahnede çocuğuyla rol alan anne Çiğdem Sivri ise çocuklarla aynı sahneyi paylaşmanın heyecan verici olduğuna değinerek, onların dünyasına, yaşına indiklerini, bunun da onlarla iletişimin daha iyi olmasını sağladığını kaydetti.

Sivri, otizmli bireylerin ailelerine çağrıda bulunarak, "Hiçbir şeyden geri kalmasınlar. Her şeyde en önde olabilirler, yeter ki istesinler." dedi.

Otizmli İbrahim İshak Sivri, oyunlarda rol aldığı için çok heyecanlı olduğunu dile getirdi. (ZONGULDAK, AA)