Tüm ana yollar darma duman, araçlar üst üste binmiş, bir kilim gibi çırpılıyor Kırşehir, toz toprak içinde her taraf. .
Tüm ana yollar darma duman, araçlar üst üste binmiş, bir kilim gibi çırpılıyor Kırşehir, toz toprak içinde her taraf...Şehrin bu çarpık durumu, sosyolojik karmaşayı da beraberinde getiriyor. Trafik ihlalleri, trafikte bireylerin birbirine karşı şiddeti, araç kazaları, araç hasarları, trafik cezaları. 2 yıldır yapılan şehir çalışmaları bittiğinde, toplumun şehir kurallara uyumu da hayli zaman alacak gibi görünüyor.
Bunca kargaşanın içerisinde Cacabey meydanında günlerdir sürdürülen Ahilik kutlamaları gelişmelerin bir başka boyutu. Şehrin orta yerinde bir bayram havası, etrafında trafik kargaşası, toz duman bulutu, gürültüler şenliği. Bireysel hareketliliğin şaşırtmaması, denge kaybı yaşanmaması, toplumsal kirliliğin oluşmaması mümkün değil.
2 yıl boyunca şehir kirliliğinin getirdiği izdiham esnafı hem ekonomik, hem sosyolojik anlamda sarsmış, yüzleri gülmez hale gelmiştir. Hiç bir şey olmamış, her şey yolundaymış gibi ahilik bayramı adı altında milyonlarca lira harcanarak gerçekleştirilen şenlik havasındaki, günlerdir süren etkinlik gerçekten çok acı.
Memlekette herkes kendi kafasına göre.
Delik deşik yollar, gece yarıları özel şirket inşaat müteahhitlerinin langur lungur çalıştırdıkları beton mikserleri, şehrin dört bir yanında gelişi güzel kazılan inşaat temelleri, sözde inşaat çalışmaları ile sökülen asfaltlar.
Vay gözü kör olası para, nasılda vicdansızlaştırıyor insanı. Sonra tutup böylesine acımasız bir vicdanın üzerine, Ahilik Bayramı kutluyoruz. Yakışıyor mu bu kültüre, bu şehre, bize?
“Ee ne yapacağız?'' diyecektir eminim kimileri.
Önce toplumsal duyarlılığı sağlayacağız. Tıpkı Ahi pirlerinin desturu gibi. Sonra hızlı ve çok çalışacağız, bol üretip, çok kazanacağız. Sonra oturup bu başarıyı kutlayacağız.
Ne vakit Ahilik kutlansa bu şehirde, sokaklar kovboy koşuşturması benzerliğinde. Altyapının ve trafiğin felç olduğu bu günlerde, tıpkı geçen yılda olduğu gibi, halkın araçları özel çekici şirketleri tarafından apar topar toplanıp çekilmekte. Aracınız tam çekilip götürülecekken yakaladıysanız 75 lira, yok çekici parkına gitmiş aracınız oradan alacaksanız 150 lira ödeyeceksiniz, mecbursunuz, değilse aracınız rehin, bağlanmıştır, alamazsınız vay memleketimin başına gelene vay.
Millette ne para kalmış ne sabır, ne iş kalmış, ne aş, ne kumaş kalmış, ne ağrımadık baş.
Beylerde ne iman kalmış, ne vicdan, ne akıl kalmış, ne de memleketine sevdalı onurlu bir kan.
Çağlar önce bir buğday tanesinden un, ekmek, iş, aş ve iyi ahlak yaşayan pirlerimiz gelip görmeli bence, bugün Kırşehir'de ne felsefesi varmış bu Ahiliğin.
Bugün bizlere kültür ve gelenekleri anlatmak isteyenler büyük bir bilinç ve kültür kaybı içerisindedirler. Keza Anadolu erlerin ve erenlerin gerçeğini sürekli bir biçimde bugün yaşanan travmalara karşı öğütler biçiminde yazmış, vicdansızlar gerçeğini şiddetle not düşmüştür.
Ne deyim. Mağdurların ve mazlumların bayramı kutlu olsun.
