Hükümet, YÖK kararıyla 18 Ekim 2016 tarihinde Başbakanlık tarafından koordine edilen, Kalkınma Bakanlığı ile eşgüdüm halinde; “Üniversitelerin bölgesel kalkınma odaklı misyon ve farklılaştırma, ihtisaslaşması” konulu 5 pilot Üniversiteyi açıkladı. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi: Tarım ve Jeotermal.

Hükümet, YÖK kararıyla 18 Ekim 2016 tarihinde Başbakanlık tarafından koordine edilen, Kalkınma Bakanlığı ile eşgüdüm halinde; “Üniversitelerin bölgesel kalkınma odaklı misyon ve farklılaştırma, ihtisaslaşması” konulu 5 pilot Üniversiteyi açıkladı.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi: Tarım ve Jeotermal.
Uşak Üniversitesi: Tekstil Dericilik ve Seramik.
Düzce Üniversitesi: Sağlık ve Çevre.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi: Hayvancılık.
Bingöl Üniversitesi: Tarım ve Havza Bazlı Kalkınma.
Alanlarında araştırma, çalışma yapacakları bildirildi.
Güzel bir adım olduğunu düşünüyorum. Ancak bu adım üniversitelerin bulundukları bölgelerin kalkındırılmaktan çok, bulundukları şehirlerin gelişmesine katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bölgelerin gelişmesi uzun zaman alır kanaatindeyim.
Ben Ahi Evran Üniversitesi’nin gelişmesinin güçlü siyasileri ve rektör ve akademisyenleriyle olabileceğini ifade etmek isterim.
İnanıyorum ki Ahi Evran Üniversitesi tüm fakültelerinin faaliyete geçirilmesi, alt yapılarının hızla tamamlanması, en öncelikli özelliklerin başında akademik personelin tamamlanmasıyla mümkün olacağını işte o zaman bölgeye ve bulunduğu ile yön vereceğini düşünüyorum.
Bugün ülkemizin en büyük Üniversitelerinin olduğu başta İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Konya, Trabzon, Gaziantep, Kayseri, Adana, Denizli, Erzurum, Edirne ve başka iller böyle uygulamanın kapsam dışında bırakılması, beş pilot ilin gereği gibi desteklenip amacına nasıl ulaşacağını doğrusu merak ediyorum.
Zira bu beş ilin Tarım ve hayvancılık alanındaki ve diğer özellikleriyle öne nasıl çıkacağıdır.
Kırşehir’de yaşayan sorunlarını birebir bilen birisi olarak Ahi Evran Üniversitesi’nin sadece Jeotermalle nasıl bir katkı sunacağını bilemiyorum.
Jeotermalin merkezi Denizli, İzmir, Afyon, Kütahya, Bursa, Yalova ve diğer bazı iller dururken Kırşehir’in adının geçmesi beni sevindirdi tabi.
“Kırşehir Kapadokya’nın giriş kapısı” deriz. Peki Kırşehir’i ayda, yılda kaç turist ziyaret ediyor? Antalya’dan turist kafileleri, tur otobüsleri çıkıyor Konya’ya geliyorlar. Bir gün burada konaklayıp tarihi ve turistik yerleri gezip oradan Aksaray’a geçiyorlar. Burayı da gezip gördükten sonra Ihlara vadisi ile birlikte Nevşehir’e, Kapadokya’ya ulaşıyorlar. Burada birkaç gün konakladıktan sonra Kapadokya’dan Kayseri’ye gidiyorlar. Birkaç gün de burayı gezip gördükten sonra doğal olarak aynı güzergâhtan Antalya’ya dönüyorlar.
Hani nerde kaldı Kırşehir?
Kırşehir’in Kültür Turizm Müdürlüğü var mı bilmiyorum, varsa ne yapıyorlar?
Japon turistler neden Kaman’a gelmiyor, getirmiyorlar?
Şimdi bu mevsimde Japon turistler Kapadokya’dalar gidin görün.
Biz Kırşehirliler daha neyin peşindeyiz?
Bu durumu nasıl başaracaklar.
Çevremizdeki iller turizmden, hayvancılıktan ve hatta üniversiteleriyle Kırşehir’i ikiye üçe katladılar.
Kırşehir’in beş pilot üniversite içine alınmasına tabiî ki seviniyorum. Ama ne yalan söyleyeyim inanamıyorum.
Bu uygulamaların sonucunu merak ediyorum, doğrusu.
Ahi Evran Üniversitesi ile birlikte pilot ile seçilen diğer üniversitelerde bir misyon yüklenmeli amacı doğrultusunda çalışmalara başlamalıdır. Hatta gelişmiş ve olgunlaşmış üniversiteler de kendisine misyon yükleyecek pozisyonlar almalıdır.
Kırşehir gibi Ahi Evran Üniversitesi bölgesel kalkınma için bu uygulamayı oturmuş diğer üniversitelerden de yararlanmalıdır.
Üniversiteler bulundukları ilin Ticaret ve Sanayi Odaları, Organize Sanayi Bölgeleri, bütün girişimcileri etrafında topladığı manyetik çekim merkezleri olmalıdır.
Bölgelerin insan kaynakları doğru planlanmalı, konusunda lokomotif rol almalıdır.
İllerde genelde belediyeler bir çok işe öncülük ediyor. O da çok gezen gören, başka ülkelerde başka illerdeki gelişmişlikleri görmüş tanımış kararlı, tutarlı, cesur belediye başkanlarının ürettiği yenilikler hayata geçirildiği şeklinde olabiliyor.
Oysa üniversiteler, dünyada ilk üretilebilecek, ürün ve hizmetleri araştırıp, bulup, keşfedip, kendi bölgesinde uygulanması için ön ayak olmalı, dünyanın en farklı şehirleri olmak, aynı zaman da kimlik kazanmak ta demektir.
O zaman farklı şehirler bizim olur. İnanıyorum ki Ahi Evran Üniversitesi çalışmalarıyla öne çıkar. Sanayi, ticaret, hayvancılık, turizm ve en önemlisi Jeo-termal alanında gelişmeyi yakalar. İşte o zaman bu onur hepimizin olur.
Bütün bu gelişmelerden sonra inanıyorum ki gözbebeğimiz olan Ahi Evran Üniversitemizin pilot üniversite olarak hiç durmadan, yorulmadan çalışarak, üreterek amacına ulaşmasıdır.
Kırşehir’in Ahi Evran Üniversitesinden beklentileri var. Bu beklentileri Siyasilerimiz, Rektörümüz, Belediye Başkanımız, sivil toplum kuruluşlarımız el ele verirlerse inanıyorum ki aşamayacakları hiçbir güç yoktur.
Pilot Üniversitesi seçilen Ahi Evran Üniversitemizin yolu açık olsun, hep başarıdan başarıya koşsun.