Ülkemizde ekonomik veriler kötü, pazarda yaş sebze ve meyve fiyatları cep yakıyor, peynir, zeytin, yağ, yumurta, et fiyatları her geçen gün artıyor ve milli paramız döviz karşısında değer kaybediyor, hal böyle olunca da yaşam her kesimden insanlar için her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.
Hele üç-beş kuruş maaş alan düşük gelirli, kimisi devlete yıllarca hizmet etmiş emekli olmuş. Kimisi Devletine yıllarca vergi vermiş SSK veya Bağ-Kur pirimi yatırmış esnaflıktan tüccarlıktan veya işçi olarak çalışarak emekli olmuş. Kimi memur emeklisi, kimi işçi emeklisi, kimi Bağ-Kur emeklisi. Hiç fark etmiyor, neticede emekli. Emekli vatandaşımızın aldığı üç kuruşluk aylıkları ile bugün bu koşullarda sağlıklı bir şekilde yaşamaları mümkün değil.
Emeklinin aldığı aylık maaşı çok düşük, gelen zamlar da yüzde üç veya beş oranında kalınca maaş zamları tüketim malları karşısında eriyip gidiyor, hal böyle olunca da emekli vatandaşımız geçim sıkıntısından bir türlü kurtulamıyor.
Bir de emekli vatandaşımızın oturduğu evinin kira olması halinde yoksulluk sınırı altında yaşamaya adeta mahkum kalıyor.
Yıllarca tek başına iktidar olan ve ülkenin meselelerini çözmek yerine altında kalan AKP hükümeti artık yok. 24 Haziran 2018 tarihi itibarı ile Cumhurbaşkanlığı yönetimi sistemi olacağı için artık memleketin meseleleri, fakir fukaranın meseleleri, çalışanın, dar gelirlinin ve emeklinin meseleleri daha objektif bir şekilde hem de zaman kaybetmeden bir an evvel çözüme kavuşturulması artık zaruridir.
Emeklilerimizin her biri birer tüketici konumuna gelmiştir. Onlar yıllarca çalışıp devlete hizmet ettikten sonra, artık yaşamlarını uygarca, çağdaş ve insanca dinlenerek sürdürmeleri gerekir. Tabi üç kuruşluk maaşla insanca, sağlıklı bir yaşam da maalesef olmuyor. Bu güne kadar hükümetler emekli vatandaşımıza çok cimri davrandılar nedense.
Geçim sıkıntısından bir türlü kurtulamayan emekli vatandaşımız bir yandan yeniden iş arıyor tabi bulabilirse, bir yandan da bankalarda yüksek faizli kredi arıyor.
Adaletsizliğin her geçen gün arttığı ülkemizde zenginlerin sözlerinin pek bir önemi kalmıyor. Ancak yoksulların gözlerine bakıldığı zaman gerçekler daha iyi anlaşılıyor.
Akıllarda kalan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu emeklilere dini bayramlarda 2 maaş ikramiye vereceğiz deyince dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, bu ülke batar demişti. Bu uygulama CHP genel başkanının sayesinde AKP hükümeti tarafından uygulamaya konuldu, emekli 1000 lira ramazan bayramı öncesi aldı, kurban bayramı öncesi de alacak bundan sonra da bu uygulama devam edecek ama ülke batmadı, batmaz da.
Emekli insanlarımız, AKP Hükümetlerinin yapamadığını, bundan sonra Cumhurbaşkanından beklemekte ve emeklinin insanca, uygar, rahat, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam sürdürmesi için gerekli düzenlemelerin bir an evvel yapmasını beklemektedir.
Kırşehir’de emekliler çoğu zaman Cacabey Meydanında zaman geçirmekteler, çünkü oturacağı, dinleneceği, bir bardak sıcak çay içeceği yer yok.
Kırşehir’de emeklinin bir mahalleden diğer bir mahalleye ücretsiz gideceği ulaşım aracı yok.
Emeklimiz hak ettiği sağlıklı, huzurlu, güvenli yaşamı elbette ki arzulamaktadır.
Haydi, yetkililer emeklimize sahip çıkın çıkınız ki hak ettikleri insanca sağlıklı yaşamı sağlayın.