olay

Kırşehir'de, 8 Eylül'de düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sonrasında çıkan olaylarda tahrip edilen ve yakılan iş yerleri ile parti binasıyla ilgili farklı mahkemelerde açılan davaların, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmesine ilişkin süreç başladı.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, soruşturmaları tamamlanan iş yerleriyle ilgili farklı mahkemelerde "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme, iş yeri ve mülk dokunulmazlığını ihlal etme, siyasi parti binasına zarar verme, kanuna aykırı gösteri ve yürüyüş düzenleme, yönetme" suçlarıyla farklı mahkemelerde 5 dava açıldı.
Kitapevinin yakılması Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde, HDP Kırşehir İl Başkanlığı binası, tatlı salonu, çay ocağı ve bir avukatlık bürosunun tahrip edilmesiyle ilgili davalar da Kırşehir 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
3. Asliye Ceza Mahkemesi, önce HDP il binası ile aynı binada bulunan avukatlık bürosu davalarını aynı dosyada birleştirdi. Mahkeme, daha sonra tatlı salonu, çay ocağı ve HDP il binasıyla ilgili dosyaları, olaylar arasında fiili ve hukuki birliktelik olduğu gerekçesiyle Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki kitapevinin yakılması dosyasıyla birleştirme kararı aldı.
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi, görevsizlik kararı nedeniyle gönderilen 3 dava dosyasının birleştirme talebini görüşerek karara bağlayacak. Mahkemenin birleştirme kararlarını kabul etmemesi halinde dosyalar Yargıtay'a gönderilecek. Yargıtay Uyuşmazlık Dairesi, dosyaların birleştirilmesi talebini görüşerek son kararı verecek.
Hem Ağır Ceza Mahkemesi, hem de Asliye Ceza Mahkemesindeki davalarda yargılanan bazı sanıkların avukatı Bülent Demirbaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, dosyaların Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde birleştirilmesi kararlarına saygı duyduklarını söyledi.
Demirbaş, "Bu hukuki bir süreçtir ancak bu süreçte tutuklu sanıkların mağdur edilmemesi gerekir. Birleştirme kararı verilen Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde benzer suçlardan yargılanan sanıkların tahliyesine karar verilmiştir. Asliye Ceza Mahkemesinin göndermek istediği Ağır Ceza Mahkemesi zaten bu suçlardan tahliye verdi. Burada tahliye verilmemesi mağduriyettir" dedi.
Sanık avukatları olarak birleşmeye muvafakat vermediklerini dile getiren Demirbaş, "Müşteki avukatı önce muvafakat verdi. Ancak, Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirmeye muvafakat etmediğini ve çelişkiye düştüğünü hatırlatmamız üzerine 'Ben de muvafakat etmiyorum' diyerek ifadesini değiştirmiştir" diye konuştu.

adliyee
Kırşehir'deki olayların davaları sürüyor

Kırşehir'de, 8 Eylül'de düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sonrasında çıkan olaylarda tatlı salonunun tahrip edilmesiyle ilgili 9'u tutuklu 19 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı…
Davanın, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen kitapevinin yakılmasıyla ilgili davayla birleştirilmesine karar verildi…
Kırşehir'de, 8 Eylül'de düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sonrasında çıkan olaylarda tatlı salonunun tahrip edilmesiyle ilgili 9'u tutuklu 19 sanığın yargılanmasına başlandı.
Kırşehir 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, mala zarar verme, iş yeri ve mülk dokunulmazlığını ihlal etme, kanuna aykırı gösteri ve yürüyüşe katılma" suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanıklar Yasin Güler, Turgay Alpdemir, Çağlar Aslan, İsmail Çetin, Ramazan Doğan, Yunus Sağır, İshak Ünal, Birol Yıldız, Şenol Kömcü, 10 tutuksuz sanık, tatlı salonu sahibi müşteki Arif Alakuş ve taraf avukatları katıldı.
Sanıklar, mahkemedeki ifadelerinde olaylara tesadüfen katıldıklarını belirterek, yürüyüşü kimlerin organize ettiğini bilmediklerini, galeyana kapılarak karıştıkları olaylarla ilgili verdikleri zararı karşılamak istediklerini belirtti.
Sanık Ramazan Doğan, topluluğa sonradan katıldığını ifade ederek, "Olayların bu aşamaya geleceğini bilseydim katılmazdım. Pişmanım. Tatlı salonu sahiplerinden özür diliyorum. Bakmakla yükümlü olduğum bir annem var. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Devlet memuru olduğunu dile getiren İshak Ünal da markette alışveriş yaptığı sırada kalabalığı gördüğünü ve halkın galeyanına geldiğini anlatarak, "Topluluk içindeki yaşlı bir teyze oğlunun şehit olduğunu söyleyerek topluluğa sesleniyordu. Oluşan duygusal ortama kapıldım. Pişmanım. Memuriyetten açığa alındım. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu.
Tutuksuz sanık Metin Akdiş ise o gün alkollü olduğunu, alkolün etkisiyle iş yerine zarar verdiğini savundu.
Müşteki Arif Alakuş ise sanıkların savunmalarının görüntülerle örtüşmediğini, iş yerinde 900 bin liralık maddi hasar oluştuğunu, hasar tespitini savcılığa ilettiğini söyledi.
Sanık avukatları, olayların planlı ve örgütlü olmadığını öne sürerek, suçların vasıflarının değişme ihtimali nedeniyle müvekkillerinin tahliyelerini talep etti.
Sanıkların son sözlerini alan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına, olaylarda hukuki ve fiili birliktelik olması nedeniyle dosyanın Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen kitapevinin yakılması davasıyla birleştirilmesine karar verdi.
Öte yandan, duruşma sonunda sanık ve müşteki yakınları arasında gerginlik yaşandı. Güvenlik önlemi alan polis ekipleri, gruplar arasındaki gerginliğin büyümesini önledi.
Kırşehir'de 8 Eylül'de düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sonrasında çıkan olaylarla ilgili şu ana kadar farklı mahkemelerde 5 dava açıldı. Kitapevinin yakılmasıyla ilgili dava Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde, HDP Kırşehir İl Başkanlığı binası ile bir tatlı salonunun tahrip edilmesi 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, diğer iş yerleriyle ilgili davalar ise farklı mahkemelerde sürüyor.
8 Eylül davasında 3. duruşma
HDP Kırşehir İl Başkanlığı binasının tahrip edilmesiyle ilgili 3'ü tutuklu 9 sanığın yargılanmasına devam edildi…
Davanın, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen kitapevinin yakılmasıyla ilgili davayla birleştirilmesine karar verildi…
Kırşehir'de, 8 Eylül'de düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sonrasında çıkan olaylarda HDP Kırşehir İl Başkanlığı binasının tahrip edilmesiyle ilgili 3'ü tutuklu 9 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Kırşehir 3. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, mala zarar verme, iş yeri ve mülk dokunulmazlığını ihlal etme, siyasi parti binasına zarar verme, kanuna aykırı gösteri ve yürüyüş düzenleme" suçlarından tutuklu sanıklar Yunus Sağır, Muhammet Eker, Burak Irmak, 6 tutuksuz sanık, HDP Kırşehir İl Eş Başkanı Demet Resuloğlu ve taraf avukatları katıldı.
Tutuksuz sanık Gökhan H., olayın olduğu tarihte ailevi sebeplerle alkol aldığını, Terme Caddesi'ne gittiğinde şehitler için yürüyüş düzenlendiğini öğrendiğini söyledi.
Yürüyüşün önceden planlanan bir olay olmadığını savunan Gökhan H., HDP binası taşlandığı sırada kendisinin de birkaç defa taş attığını ancak isabet ettiremediğini, kendilerini polislerin engellemeye çalıştığını anlattı.
Tutuksuz sanık Öner A. ise olayın olduğu tarihlerde çok sayıda şehit haberinin gelmesi nedeniyle yoğun bir duygu atmosferine kapılarak yürüyüş yapan topluluğa katıldığını belirtti.
Öner A.'nın avukatı Bülent Demirbaş da olayların etnik kökenden kaynaklanmadığını savundu. Sanıklara atılı suçların alt ve üst sınırları dikkate alındığında, tutukluluk hallerinin devamını gerektirecek bir durum olmadığını savunan Demirbaş, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen kitapevinin yakılması davasında benzer suçlarla yargılanan sanıklara tahliye kararı verildiğini söyledi.
Mahkeme, sanıkların lehine yeni bir delil değişikliği bulunmadığı gerekçesiyle tutuklu sanıkların tutukluluk hallerine devamına, olaylarda fiili ve hukuki birliktelik olması nedeniyle dava dosyasının, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki kitapevinin yakılması davasıyla birleştirilmesine karar verdi.
Kırşehir 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen tatlı salonunun tahrip edilmesiyle ilgili dava ve çay ocağının tahrip edilmesiyle ilgili dava dosyası, Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki kitapevi davasıyla birleştirilmişti.
Kırşehir'de 8 Eylül'de düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sonrasında çıkan olaylarla ilgili farklı mahkemelerde 5 dava açılmıştı. KIRŞEHİR (AA)
Muhabir: TE Bilişim