23 Nisan tarihi, TÜRK toplumu için çok kutsal bir gündür. TBMM, 23 Nisan 1920’de açılmıştır. Milletvekili seçimleri yapılmış. Seçilen milletvekilleri Ankara’ya gelmişler. Cuma namazını Hacı Bayram camiinde kılmışlar. İlk meclis binamız dediğimiz yere, ilahiler söyleyerek gelmişler. Kurbanlar kesilerek, milletvekilleri mecliste yerlerini almışlardır. En yaşlı Sinop milletvekili başkanlığında, ilk meclis toplantısını başlatmışlardır. Kurtuluş Savaşını bu meclis idare etmiştir. Bu meclis ordumuzu kurmuştur. Bu meclis Millî sınırlarımız saydığımız yerlerden, düşmanı kovmuş. Bu meclis Cumhuriyetimizi kurmuş. Parlamenter sistemle yönetim şeklimizi belirlemiş. Özgürlüğün, bağımsızlığın, hürriyetin bayrak yapıldığı anlayışla bugünlere alnımızın akıyla geldik.

Padişahın görevini yapamadığı, etkisinin ve yetkisini kalmadığı, yurdun İngilizlerce, İtalyanlarca, Fransızlarca, Almanlarca, Yunanlılarca, Ermenilerce, Yahudilerce işgal edildiği, yurdun dört bir yanının 280 bin düşman askerleriyle kuşatıldığı, Padişahın Mustafa Kemal ve taraftarlarına akıl almaz, kabul edilemez baskılar uygulamaya çalıştığı, şeyhülislam kanalıyla idamına karar verildiği bir ortamda, 23 Nisan 1920’de TBMM açılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devletini temellerini bu meclisle atmış. Bu meclisle “Cumhuriyet” yönetimini ilan etmiştir.

Öngörüsü çok yüksek olan Mustafa Kemal, 23 Nisan 1922’de bugünün ÇOCUK BAYRAMI olmasını, Meclisten alınan karar ile tüm dünyaya duyurmuştur. 1981’de alınan bir karar ile de 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI olarak, bayram kutlamalarımız devam etmektedir.

Sevgili okuyucular, sizi 1970’li yıllara, 23 Nisan kutlamalarına götüreceğim…

Üçüncü sınıf öğrencilerimi okutuyorum. Bayram yaklaşıyor. Öğrencilerimi bayram törenlerine hazırlayacağım. Öğrencilere üç türkü öğrettim. O türkülerle halay çekmeleri için hareketler öğrettim. Çocuklara bayram günü folklor oynatacağım. Okulumuz otuz öğretmenli bir okul. Ancak okulda folklor kıyafetleri yok Çocuklara özel folklor kıyafetleri diktirmemiz de mümkün değil. Çünkü velilerin ekonomisi müsait değil, neyse. Bayrama iki gün kala öğrencilerle konuştum. Herkes bayramdan bir gün öncesi için, kendisine folklor elbiselerini bulmalarını ve kıyafetlerini giyerek okula gelmelerini söyledim.

Sabah oldu. Öğrenciler okula geldiler. Benim öğrencilerin kıyafetleriyle geldiklerini gördüm. Allı yeşilli giyinmişler. Okula gelmişler. Teker teker kıyafetlerine baktım. Kızlardan birinin şalvarı iki ayrı renk. Tamam dedim. Seninki de güzel olmuş. 23 Nisan bayram günü folklor oyuncularım gösterilerini yaptılar. Oyunda on iki öğrenci var. Alkışlandılar. Aradan on yıl kadar zaman geçti. Şalvarı iki ayrı renkten olan öğrencimin babası öldü. Başsağlığına gittim. Beni evlerinde görünce sevindiler. Sohbet ederken şalvarı iki ayrı renkten olan kız, konuşmaya başladı.

“Öğretmenim” dedi, “Bende folklor ekibine seçilmiştim.Elbiselerinizi bulun. Bayramdan bir gün önce okula gelin. Kıyafetleriniz göreceğim dediniz.”

“Eve geldim. Anneme söyledim. Komşulardan benim giyebileceğim kıyafet bulamadık. Bir terziye diktirmeye de paramız yoktu. Ben anneme ağlıyordum. Bana folklor kıyafeti bulmasına ısrar ediyordum derken annem sandığını karıştırırken saten kumaş parçaları buldu. Fakat bu parçalardan bir şalvar yapacak kadar değil. Ancak iki parça saten kumaşı var. Bu parçalardan bana şalvar dikti. Bana da oldu. Fakat öğretmen iki renkli şalvarımı beğenecek mi? Sabaha kadar uyuyamadım. Ya beğenmezse. Beni oyundan çıkarırsa. Sabah oldu. Okula gittim. Siz benim kıyafetimi de beğendiniz, “Seninki de güzel olmuş” dediniz. Sevinerek eve geldim. Annem de sevindi. O gün gece sabaha kadar da sevinçten uyuyamadım. Törene katıldım. Oyunumuzu bende oynadım.”

Son yıllarda öğrencilere görev verilir. Vali, kaymakam, belediye başkanı, millî eğitim müdürü gibi görevleri verilir. Bu makamlara öğrenciler oturtulur. Onlara ilk görevleri nedeniyle yapacakları da öğretilir. Kırıkkale’de belediye başkanı koltuğuna, Ortaokul öğrencisi Raşit Yavuz oturtulmuş. Telefonla idare amirlerine görevler veriyor. Plan ve Proje Müdürlüğüne verdiği görev çok dikkat çekici. “Mahallerde çocukların oyun oynayacağı alanlar yok. Her mahalleye çok amaçlı birer spor salonu projesi hazırla. Yapımına da derhal başla” diyor.

Doğru bir görev değil mi?