2021 yılının yarısı geride kaldı, tüm milletin yaşamını doğrudan etkileyen parasal sıkıntılar hep geriye gidiyor, iyileşme yok, ekonomi yönetimi maalesef sınıfını geçemiyor. Ülkemizi idare edenler ekonomiyi iyi yönetemediği için de ne yazık ki 2021 yılının geride kalan yarısı itibarıyla ekonomik verileri bakımından karanlık bir yıl olarak tarihin tozlu raflarında şimdiden yerini almaya aday gibi.
Ülkede durum ekonomi açısından pek iç açıcı olmayınca da, özellikle yatırımcılar tedirginlik yaşıyor. Esnaf ticaretin dönmediğinden yakınırken, vatandaş bankalara olan borcunu ödeyemediğinden icra dairelerinden bir türlü kurtulamıyor.
Her kesimden insanların yarının nasıl olacağını göremediğinden dolayı yaşanan tedirginlik de giderilemiyor. Hal böyle olunca da belirsizlikler tabi ki hiç kimseye yaramıyor. Döviz fiyatlarındaki anormal artışlar, altın ve diğer emtialarda yaşanan fiyat yükselişleri hep dar gelirlinin alım gücünü zayıflatmaya devam ediyor. Yani sözün özü 2021 yılı ekonomi açısından kara ve kayıp bir yıl olacağa benziyor.
Artık her yılın yeniden bir durum değerlendirmesi yapılması halinde bir önceki yılı aratır durumda olduğu muhakkak. Zira 2021 yılının yarısı geride kalmışken, henüz döviz kurlarında, dış ticarette, faizlerde ve işsizlikte olumsuz tablo derinden ve ağırlaşarak devam etmekte, alınan önlemler yetersiz kalmaktadır demek istiyorum ama maalesef hiçbir önlem de alınamıyor. Vatandaşın alım gücü her geçen gün azalırken, fakirleşme ve yoksulluk buna paralel olarak artıyor.
2021 yılının Temmuz ayı itibarıyla, pandemi nedeniyle de ödenen kısa çalışma ödeneğinin sonlandırılmasından sonra işini kaybedenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Yılın kurak geçmesi nedeniyle de tarım sektörü ne yapacağını bilemez durumda, bir de kötü giden ekonomik nedenler insanları umutsuzluğa iyice sürüklemektedir.
Bugün iktidardan acil çözüm bekleyen sorunlar var ama ilgilenen yok.
3600 Ek gösterge,
EYT mağdurları,
İşsizlik,
Yüksek zamlar,
Olmayan tarım politikası,
Plansız programsız eğitim politikası,
Yönetilemeyen ekonomi…
Bu millet tüm bunları hak etmiyor ki…
Tüm sorunların en temelinde ekonominin olduğu gerçeği asla unutulmamalıdır. Zira Kırşehir’de uzun süredir birçok vatandaşımızla konuşup sohbet etme olanağı buldum ve netice oldukça ilginç, herkesin sorunları var ve ortak noktanın da temelinde ekonominin olduğu gerçeği apaçık görülmektedir. Sorun sadece Kırşehir’in değil memleketin ortak sorunudur.
Öyleyse yetki ve söz sahibi olan iktidar “yapacağız… edeceğizleri”, muhalefetle söz dalaşını bir kenara bırakmalı, ülkemin ve insanların çözüm bekleyen sorunlarına el atmalıdır.
Tüm bunları daha iyi nasıl yaparım, halkın refah düzeyini nasıl daha fazla yükseltirim diye düşünmeli ve çözümünü bulmalıdır.
Yani 2021 yılının geride kalan altı aylık süre içinde geçmişten gelen birikmiş ve çözülemeyen hatta ağırlaşan sorunların çözüme kavuşturulamaması halinde, bu milletin seçim sandığında çözüm arayışına gideceği de unutulmamalıdır.